Seyahat Toplum

Birlik güdüsü

Türkiye’de sürücülerin en garip özelliklerinden biri, aynı yöne gittikleri diğer araçlara düşman gibi davranmalarıdır. “Yol vermedi, hızlı gitti, yavaş gitti, hatalı solladı, önüme atladı, selektör yaptı…” Uzar gider bu şikayetler. Küfür kıyamet gider herkes.

Trafiğin seyrek aktığı şehirlerarası yollarda kimse birbirine yanaşmaz, herkes kafasına göre gider.

Fakat yoğun yağmur, tipi, buzlanma, aşırı rüzgar gibi riskli hava şartları varsa bir anda değişir sürücü davranışları.

Normalde birbirine düşman olan cevval Türk şoförü, böylesi durumlarda kenetlenir. Havanın bozduğunu gören diğerine yanaşır ve aralarında hiçbir iletişim olmamasına rağmen gruplar halinde ilerlemeye başlarlar.

Hava açtığında gruplar dağılır, bozduğunda yeni gruplar oluşur.

Bir de benim gibi hiçbir gruba dahil olamayan kuyruksuz uçurtmalar var gerçi.

Bu konuyu araştıran bir aylak bilim adamı oldu mu bilmiyorum. İçgüdüsel bir durum olduğuna eminim. Belki güvenlik içgüdüsü. Bir gruba dahil olmanın verdiği özgüven. Hayatta bir başarısı olmayan insanların başarılı bir partiye veya futbol takımına takılarak o başarılarla gururlanması gibi bir durum.

Belki de medeniyetin temel ihtiyacıdır bu. “Ayrı yaşarsak aslanlar yiyor. Sizi sevmiyorum ama güvenliğim için sizinle aynı ortamda yaşarım.”

Yoksa birbirinden nefret eden bunca insanın koca koca apartmanlarda, plazalarda ve metropollerde sıkış tepiş yaşamasının ne anlamı olabilir.

Gruplaşmayın kardeşim. Kafam karışıyor. Abartmıyorum, Schopenhauer’ın oklu kirpi ikilemindeki kirpiler gibisiniz.

Mart 2018, Gerede, Bolu

Bir de şu konular var

Siz ne dersiniz?

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.